İnşaatta sürdürülebilirlik

Binaların hikayeleri en iyi onları planlayan, inşa eden ya da tasarlayan kişiler tarafından anlatılabilir. Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’dan üç BASF müşterisi tüm dünyadaki inşaat projelerinde sürdürülebilirliği nasıl gördüklerini anlatıyor.

Jean-Denis Mege için bir binada yaşayan insanlar o binanın sürdürülebilirliği için çok önemli. Mege, Fransa’nın Reims kentinde bir sosyal konut firması olan Foyer Rémois’da çalışıyor. Mege’ye göre sürdürülebilir inşaat, çevresel kaygıları ve yaşam koşullarının kalitesini düşürmeden konutların uygun fiyatlarda kalması anlamına geliyor.

Michael L. Gentoso ve U.S. Concrete’deki ekibi New York’da sürdürülebilir tasarımın önemli örneği olan Özgürlük Kulesi’nin (One World Trade Center) tekrar inşa edildiği tarihi proje için gerekli betonu tedarik etti. Binanın sahibi, beton kaynaklı karbon emisyonlarını büyük ölçüde azaltarak bu sayede New York’un bu yeni simgesinin çevresel etkisini düşürmeyi hedefledi.

Xie Yuanjian için, çevre dostu olmak da Çin’deki önemli hedeflerden biri: Yuanjian, çevre dostu inşaat teknolojilerini kullanmak konusunda uzmanlaşmış bir inşaat şirketi olan Landsea Group’un Başkan Yardımcısı. Çin’in sürdürülebilir kalkınmasının gelecek için ne kadar önemli olacağını çok iyi biliyor. Yeni yapılan binaların, Çin’de öngörülen enerji verimliliği konusundaki katı kurallara şimdiden uymaları gerekiyor. Xie Yuanjian sadece bu hedeflere ulaşmyı değil aynı zamanda bu hedefleri aşmak da istiyor.

Foyer Rémois konut şirketi Fransa’da yaklaşık 18.000 konutu yönetiyor. Jean-Denis Mege kurumda geliştirme müdürü olarak çalışıyor. Ona göre bir ev ancak sakinleri başka herhangi bir yerde yaşamayı düşünmüyorsa ideal durumdadır. Bu nedenle yönettiği binalardaki kişilerle tanışmanın önemli olduğunu düşünüyor.

Mege, şu anda Fransa’nın Reims şehrindeki Ogeval restorasyon projesini yönetiyor. Bu projenin, enerji verimliliği için en yüksek standartlara uyması bekleniyor. Fakat yatırımın geri dönüşünü garanti edebilmek için kaliteye de öncelik veriliyor. Jean-Denis Mege bu gereksinimleri karşılayabilmek için BASF ile çalışıyor: BASF’nin Neopor® yalıtım malzemesi ,Ogeval restorasyonunun başarısına önemli bir katkıda bulundu.

Üretilen her ton beton ile birlikte atmosfere bir ton civarında CO2 salınıyor. Bu nedenle Özgürlük Kulesi’nin inşaatında kullanılan beton miktarını azaltmak bina sahibinin en önemli isteklerinden biriydi. Binanın beton harcını sağlayan U.S. Concrete firması BASF’nin Green Sense® Beton programını kullandı. Bu teknoloji sayesinde beton harçları daha fazla çevre dostu haline geliyor ve üretim maliyetleri düşerken harçların performansı artıyor.

BASF Eko-Verimlilik Analizine göre, sonuçta Özgürlük Kulesi’nin ilk 40 katının inşaatında 15 milyon kilogramı aşkın CO2 emisyonu engellenmiş oldu. Peki, bu nasıl oluyor? Green Sense® programı sayesinde beton harçları daha yüksek oranda geri dönüştürülmüş madde içerebiliyor. U.S. Concrete Başkan Yardımcısı Michael L. Gentoso ve BASF beton yapıların inşaatını izledi. 541 metre yüksekliğindeki Özgürlük Kulesi Amerika Birleşik Devletleri’nin en yüksek binası olduğu için betonu üst katlara pompalamak özellikle zordu.