Medya

Geleceğe dönüş

2211_1.jpg

Bir şirketin kimliği esasen anımsanan geçmişi ile belirlenir.

Geçmişin farkında olmak, ticari bir kuruluş için oldukça değerli bir özelliktir. Bir firmanın nereden geldiğini bilmesi, yaşadığı inişleri ve çıkışları anımsaması; yeni vizyonlara, hedeflere ve çözümlere de ilham kaynağı olur. Bu farkındalık kurumu çalışmak isteyenler için cazip bir yer haline getirirken, halihazırda bünyesinde yer alan kişileri elinde tutabilme konusunda da önemli rol oynar. “Bir firmanın geçmişi, o firmanın kurumsal kültürünü ve bu kültüre nasıl sahip olduğunu anlamanın en iyi yoludur" diyor Boston'daki Harvard Business School'dan İşletme Tarihi Profesörü Dr. Geoffrey Jones. 1976 yılında kurulmuş olan ve Frankfurt am Main şehrinde bulunan İşletme Tarihi Topluluğu (Gesellschaft für Unternehmensgeschichte, GUG) başkanı Dr. Andrea H. Schneider'ın da vurguladığı gibi konuya ilişkin "kavramsal ve ölçülemez katma değer" birleşmelerde ve şirket alımlarında bile ortaya çıkabilir: "Kurumsal geçmiş, şirketlerin değerinin bir göstergesidir. Şirket birleşmelerinde bu noktanın ihmal edilmesi, başarısızlığa bir cevap da olabilir" diyor Schneider.
Geçmişin hatırlanması, bundan çok daha fazlasını sağlayabilir: "Öncelikle biçimin ötesine bakarsak, şirketlerin tarihçeleri; tüm hissedarları, müşterileri ve tedarikçileri ile birlikte bir firmanın saygınlığını artıracak ve güçlendirecek potansiyele sahiptir" diyor Profesör Jones ve ekliyor: "Bu bağlamda, şirket tarihçesini kurumsal sosyal sorumluluğun hemen hemen bir parçası olarak görüyorum - dünyada bulunduğu bölgede etkin bir güç olduğunun farkında olan ve bunu ciddiye alan taraf, şirkettir."

Şirketin tarihçesi, sadece başarı hikâyelerine indirgenmemiş özgün bir tasvir gerektirir. “Şirketin geçmişine ait zorlu parçaları şeffaf bir biçimde aktarmaya özen gösteriyoruz; buna, tarihçilerden ve medyadan gelen soruları yanıtlamak da dâhil” diyor BASF Kurumsal Tarih Başkanı Úlia de Domènech. Örnek olarak, şirketin 1. Dünya Savaşındaki rolü ve I.G. Farben'in (1925'te Agfa, BASF, Bayer, Hoechst ve çok sayıda küçük Alman kimya şirketinin birleşimine verilen isim) bir parçası olarak Nazi rejimine dâhil oluşu verilebilir. Bu konular, önde gelen tarihçiler tarafından yazılmış ve 2002'de basılmış olan "BASF - Kurumsal Tarih" kronolojisinde detaylı bir şekilde sunulmuştur. Bu kitap, aynı zamanda kurumsal tarihçilikteki akademik konuların artan üstünlüğünü de gösteren bir örnektir. Bunu "Modern tarihi anlamaya yardımcı önemli bir öğe" olarakifade ediyor Schneider. Örneğin, araştırmanın güncel ve popüler konularından biri de iletişim ağlarının tarihsel açıdan analizidir.

“Şirket tarihçesi, bir firmanın kurumsal kültürünü ve o kültürü nasıl kazandığını anlamanın en iyi yoludur"  

Boston Harvard Business School, İşletme Tarihi Profesörü Dr. Geoffrey Jones

Úlia de Domènech ve tarihçilerden oluşan ekibi, neredeyse 3.000 metre uzunluğunda rafı dolduran basılı materyallerin, 30.000 adet tarihi fotoğrafın ve şirket arşivlerinde depolanıp incelenmiş tarihsel teşhir koleksiyonunun korunmasından sorumlu isimlerdir. "Bunlar şirketin hatıraları" diyen Domènech, "bilgi ve ilhamdan oluşan gerçek bir hazine" olarak nitelendirir bu belgeleri. İçlerinde, Alman kimya sektöründe 1866'da işe alınan ilk şirket doktorunun raporlarının da bulunduğu bu belgeler; yazılı kaynakların yalnızca şirketin geçmişine dair bilgi vermediğinin, aynı zamanda ortak hatıraların ve kültürel belleğin bir parçası olduğunun iyi bir göstergesidir. Bu yüzden milli kültürel miras olarak kayıt altına alınmışlardır. Geçmişe ait bilgiler günümüz iş hayatında da önemli bir rol oynar. Örneğin, geçmişe dönük bilgiler olmadan, muhtemel bir zemin kirlenmesinin var olup olmadığının belirlenmesi mümkün değildir. Eskiye ait belgeler, aynı zamanda patent sorgulamalarında kesin delillerin sunulmasına da yardımcı olur.

Kolektif geçmişi hatırlama, bugün alınan kararlar açısından bir model teşkil edemez. Yine de Prof. Jones, özellikle çok kültürlü ekiplerin ve kurumlardaki üst yönetim kademesinde artan hızda bir değişimin mevcut olduğu bugünlerde bunu önemli bir yönetim aracı olarak görüor. Koşullar değişebiliyor olsa da o çok sevilen "bu kez farklı olacak" görüşünün, belli kalıpların kendini tekrarlamaya meyilli olduğunu anlamada başarısızlığa uğradığını ifade edior. Jones bunu, "Geçmişe ait gerçeklerin bilinmesi mutlaka bir eylem planı sunmayı gerektirmez, fakat bir durumun hızlı bir şekilde analiz edilmesi gerektiğinde, olayları daha net görmenize yardımcı olur" şeklinde açıklıyor. Yalnızca kesin verilere bağlı kalmak bu süreçte yeterli değildir. İnsan faktörü olmadan, bir şirket ve bu şirketin geçmişi soyuttur ve kelimenin tam anlamıyla kimliği belirsiz durumdadır. Bu yalnızca karizmatik bir şirket kurucusunun ya da dahi bir mucidin hikâyesini anlatmak demek değildir, diye vurguluyor, Schneider. "Çağdaş bir kurumsal geçmiş, hem çalışanları hem de önde gelen kişileri dikkate alır."

 

China-Buch_front_UK.png


BASF, 130 yıldan beri Çin ekonomisine katkıda bulunmaktadır. 1885 yılında Çin'de, dönemin en önemli kimyasal ürünlerinden biri olan kumaş boyası satmaya başlamıştır. BASF, bugün Çin'de güçlü bir üretim kaynağı, geniş bir dağıtım ağı ve yüksek performanslı araştırma tesislerine sahiptir. “Breaking New Ground” (Çığır Açmak) adlı kitapta, BASF'nin Çin'deki en büyük yabancı kimya yatırımcısı olmasının etkileyici hikâyesi anlatılır. Kitap, BASF'nin yıldönümü sebebiyle 2015'in bahar aylarında Almanca, İngilizce ve Çince olarak basılacaktır.

İlgili konular